Genelde kendiliğinden, aileden (tabii ki çok güçlü) geçen bir zenofobi olarak belirir ve hissettirmeden, çabukca ırkçılığa geçiş yapılır duygusallığa kapılınarak... İşte Ömer Seyfettin bu ortamda, ‘Ezmeyen, ezilir!’ der, Süleyman Nâzif de,‘Dinim kinimdir!’ diye ekler.
Osmanlı Devleti, hem emperyalist hem de mağdur hâline geldiği çok cepheli bir ‘kan kavgası’ içinde biter-gider..Osmanlı Devleti biter, fakat aradan geçen seksen küsur yıla rağmen ‘tenâkür’ bitmez; karşılıklı husumet bitmez.
Neden bitmez?
Çünkü imparatorlukları tepetaklak olmuş bir güruh, ettiklerinin sonuçlarıyla yüzleşmek yerine elde avuçta kalmış güçlerini kullanarak kendilerine bir 'faşist hayâl dünyası'nda yaşayabilecekleri bir kuşatma zihniyeti oluşturmayı, yalandan bir dünya yaratıp içine girip yaşamayı yeğlerler. Bu politik Disneyland'i kuran zihniyetin sembolü olarak, kimlik kargaşasının fanatikliğe ittiği grubun en sivrilen elemanı Kemal Paşa'dan uygun biri düşünülemez. Bilmedigi, tanimadıgı babasının eksikliği ile Selanik kerhanelerinde calışmasına ragmen(ya da bu yuzden:) aşırı din takıntılı annesinin ölen 4 çocuğundan sonra üzerine titrediği şımarık Mustafa, çocukken bile kendisini etraftakilkerden ayrı görür, padişahlık hayalleri kurardı. Hayatına yalnız başladı; o kadar insanın kendisini değil, vitrindeki imajını sevdiklerini bilerek, kendisini tanıyanlar arasında bir iki dalkavuk haricinde

Siz; “Türk ulus devleti ve Türk ulus birimi, ırk, dil, din, çıkar ve coğrafya birliğine dayanan, bir zamanlar Alman Nazizmine dayanak olan Gobineau’cu ulus kavramının üzerine oturmaz...Türk ulusçuluğu ne ırk esasına dayanır, ne de yabancı düşmanlığını içerir, kendisini diğer kavimlerden veya uluslardan daha üstün görme gibi bir eğilimi de yoktur” diyenleri ciddiye almayın!Öncelikle ırkçılığı “ırk ”üzerinden tanımlamak ırkçı bir yaklaşımdır ve bu yaklaşım, öncelikle,“ırk”ı nesnelleştirmekle işe başlar. Böylece,“ırk”, toplumsal ihtilaflardan, kültürel-etnik çatışmalardan ayrı ve kendi başına iş gören bir “nesnel” varlık olarak ortaya çıkar.
Peki sonucu ne oluyor bu eğilimin?
Bu sözleri ilk defa duyduysanız ben hemen susmaya hazırm: “Onlar doğurmasın, mülk edinmesin, üniversiteye alınmasın. Memurlar Türk soylu olsun. Aşağı ırkın görevi üstün ırkı eğlendirmektir. Biz üstünüz!"

Bunları diyorlar...Türkleri ‘üstün’ sayıyor, Türk olmayanların üniversiteye gitmemesini, mülk edinmemesini istiyorlar. ‘Kürt nüfus artışı durdurulsun’ diyorlar. Avrupalı ırkçı gruplarla ‘enternasyonal birlik’ kurmayı düşünüyorlar. İzmir’de kurulan Türkçü Toplumcu Budun Derneği (TTBD) da bu görüşleri savunuyor, İstanbul’daki Elbirliği Derneği, Ankara’daki İlteriş dergisi de eylemleriyle, yazılarıyla aynı ırkçılığı sergiliyorlar. Bu üç oluşumun benzerlikleri Kürt karşıtlığıyla sınırlı değil:Üçü de şamanizme yakın ve laik olduklarını söylüyor,Atatürk ’e ‘Başbuğ’ diyor. Hatta,‘ırk’ kelimesi Arapça diye kendilerine ‘soycu’ diyorlar....” Zaten bir ülkede, milliyetçilik, hatta vatanseverlik adına cinayet işlenebiliyorsa; faşist bir cinayete kurban gitmiş birinin ardından, tepki vermek için “Hepimiz Ermeniyiz ”diye yürüyenler yadırganıyorsa ırkçılık sıradanlaş(tırıl)mıştır...
Bunu halâ anlatmak zorunda kalmak bile t.c.nin içinde bulunduğu karadeliğin derinliğini gösterir.
Öyleyse "Biz Türkler ırkçı olamayız, tarihi, coğrafi, etnik köklerimiz bakımından bu mümkün değildir" sözü havada kalan bir zırva olmaya mahkumdur. Pekala ırkçıdır t.c., başka nasıl olabilir ki t.c.'nin resmi ideolojisi olan kemalizm ırkçıyken?..
Ortam buyken, bu sakat ilkeler üzerinde şekilenmiş bir ülke gençliğinden asıl aydın ve enternasyonalist olmalarını beklemek hayalcilik olur...
Olup olacakları birtek bu alemde: ırkcı, icine kapanık bir sefil toplum...
✖ kemalism is fascism..✖ kemalizm faşizmdir...✖kемализма это фашизм..✖kemalismus ist faschismus...✖kemalismo è fascismo... ✖ Le kémalisme est le fascisme ...✖